Yaşar Kemal ,İnce Memed 1
. Yazmak, o mutlu bana.”
YAŞAR KEMAL
“Ben bir halk çocuğuyum. Bütün varlığım onların içinde şekillendi. Yazmak, o insanların acısını dindirmeye bir katkıysa, ne mutlu bana.”
Yaşar Kemal, yani gerçek adıyla Kemal Sadık Gökçeli, zorlu bir göç yolculuğunun sonunda dünyaya geldi. Ailesi, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Rus işgali nedeniyle Van Gölü yakınlarındaki Ernis köyünü (bugünkü Ünseli) terk ederek Osmaniye’nin Hemite köyüne yerleşmişti. Bu topraklarda, 1923 yılında doğan Yaşar Kemal’in doğum yılı bazı kaynaklarda 1926 olarak da geçse de o, Anadolu’nun acılarını ve direncini hem yaşadı hem yazdı.
Yaşar Kemal, henüz üç buçuk yaşındayken sağ gözünü kurban kesiminde bıçağın kayması ile kaza sonucu kaybetmiştir.
Yaşar Kemal, dört buçuk yaşındayken babasının ölümüne tanık olmuştur. Babası, camide namaz kılarken, evlatlığı tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür. Bu olay, Yaşar Kemal üzerinde derin bir etki bırakmış ve on iki yaşına kadar kekemeliğe tutulmasına neden olmuştur.
Ortaokulu son sınıf öğrencisiyken terk ettikten sonra ırgat kâtipliği, ırgatbaşılık, öğretmen vekilliği, kütüphane memurluğu, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük gibi pek çok farklı iş de çalışmıştır.
1940’lı yılların başlarında Adana da siyasi sürgün olan Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi sol eğilimli sanatçı ve yazarlarla ilişki için de olmuştur. 17 yaşındayken siyasi nedenlerle ilk tutukluluk deneyimini yaşamıştır.
1943’te bir folklor derlemesi olan ilk kitabı Ağıtlar’ı yayımlayan Kemal, askerliğini yaptıktan sonra 1946’da gittiği İstanbul’da Fransızlara ait Havagazı Şirketi’nde gaz kontrol memuru olarak çalışmıştır. 1948’de Kadirli’ye dönmüş, bir süre yine çeltik tarlalarında kontrolörlük, daha sonra arzuhalcilik yapmıştır. 1950’de Komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanan yazar, Kozan cezaevinde yatmıştır.
1952’de ilk öykü kitabı Sarı Sıcak’ı, 1955’te ise bugüne dek kırktan fazla dile çevrilen romanı İnce Memed’i yayımlamıştır.
Yaşar Kemal'in bu romanı, 1984 yılında İngiliz aktör ve yazar Peter Ustinov tarafından Memed My Hawk (Şahinim Memed) adıyla sinemaya uyarlanmıştır.
( Film, Türkiye’de ki siyasi yasaklar sebebiyle izin verilmediğinden, Yugoslavya da çekilmiştir. )
1962’de girdiği Türkiye İşçi Partisi’nde genel yönetim kurulu üyeliği, merkez yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Yazıları ve siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğramıştır.
1967’de haftalık siyasi dergi Ant’ın kurucuları arasında yer alan Kemal, 1973’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katılmış ve 1974-75 arasında ilk genel başkanlığını üstlenmiştir. 1988’de kurulan PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı olmuştur. 1995’te Der Spiegel’deki bir yazısı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanıp aklanmıştır. Aynı yıl bu kez Index on Censorhip’teki yazısı nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edildiyse de cezası ertelenmiştir.
Yazar pek çok yapıtında Anadolu’nun efsane ve masallarından yararlanmıştır. Böylesine derin bir altyapıyı oluşturmak içinse gençlik yıllarında Çukurova’yı ve çevre illeri karış karış gezmiş yeni insanlarla tanışıp bilmediği şeyler öğrenmiş ve çoğundan eserlerinde yararlanmıştır.
PEN Yazarlar Derneği üyesi olan yazar, aynı zamanda Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ve gerek yurt içinde gerek yurt dışında yapılan anketlerde Nobel Edebiyat Ödülünü alması gerektiği konusunda öne çıkan birkaç isimden birisidir
Şaşırtıcı imgelemi, insan ruhunun derinliklerini kavrayışı, anlatımının şiirselliğiyle yalnızca Türk romanının değil dünya edebiyatının da önde gelen isimlerinden biri olan Yaşar Kemal’in yapıtları kırkı aşkın dile çevrilmiştir.
Yaşar Kemal'in en ünlü eseri, 1955'te yayımlanan ve dört ciltten oluşan "İnce Memed" serisidir. Bu roman, Çukurova'da ağalara karşı mücadele eden bir eşkıyanın hikayesini anlatır ve yaklaşık 32 yılda tamamlanmıştır . Eser, 40'tan fazla dile çevrilmiş ve 2017'de Hürriyet gazetesinin oluşturduğu "Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı" listesinde 1. sırada yer almıştır .
Diğer önemli eserleri arasında "Teneke" (1955), "Orta Direk" (1960), "Yer Demir Gök Bakır" (1963), "Ölmez Otu" (1968), "Ağrıdağı Efsanesi" (1970) ve "Binboğalar Efsanesi" (1971) sayılabilir .
Yaşar Kemal, yaşamı boyunca 38 ödül kazandı ve Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen ilk Türk yazar oldu . Aldığı önemli uluslararası ödüller arasında şunlar bulunmaktadır:
- Prix du Meilleur Livre Etranger (1979)
- Prix mondial Cino Del Duca (1982)
- Fransa Légion d'honneur nişanı (1984)
- Alman Kitapçılar Birliği Barış Ödülü (1997)
- Ermenistan "Grigor Narekatsi" ödülü (2013)
(İlk eşi Tilda ile)
Yaşar Kemal, 1952'de Thilda Serrero ile evlendi. Thilda, Yaşar Kemal'in 17 eserini İngilizce'ye çevirdi ve 2001'de vefat etti . 2002'de ise Ayşe Semiha Baban ile ikinci evliliğini yaptı .
Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015'te İstanbul'da çoklu organ yetmezliği nedeniyle 91 yaşında hayatını kaybetti .Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Ölümünün ardından kitaplarının satışlarında %417'lik bir artış gözlendi .
Yaşar Kemal, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir ve eserleri dünya çapında büyük beğeni toplamıştır. Anadolu insanının yaşamını, acılarını ve mücadelelerini epik bir dille anlatmasıyla tanınır .
İNCE MEMED 1
Bir Toplumsal Direnişin Destansı Hikayesi
Yaşar Kemal'in ölümsüz eseri İnce Memed 1, erken Cumhuriyet döneminin çalkantılı atmosferinde, Çukurova'nın kendine özgü toplumsal yapısını ve ağalık sisteminin yıkıcı etkilerini gözler önüne seren destansı bir sosyal romandır.
Sade ve akıcı dili, yöresel konuşmaları ve zengin betimlemeleriyle okuyucuyu derinden etkileyerek büyüsünde sürükler.
Roman, rejimin değiştiği, ancak toplumsal adaptasyonun henüz tamamlanamadığı bir dönemi konu alır. Çukurova'daki ağalık sistemi, devletin otoritesinin tam olarak sağlanamadığı bu topraklarda güçlü bir şekilde hüküm sürmektedir.
Yazar, ağa-maraba ikilemi üzerinden toprağa bağlı halkın sömürülmesini, emeğinin yok pahasına kiralanmasını ve ezilmişliğini çarpıcı bir şekilde aktarır.
Köylüler, mahsullerinin büyük bir kısmını ağaya vermek zorunda kalırken, kış aylarını kıtlık ve sefalet içinde geçirirler. İşte bu baskıcı ortam, romanın ana karakteri İnce Memed'in doğuşuna zemin hazırlar.
Romanın Konusu ve Ana Hatları
Roman, Toros Dağları'nın derin tasvirleriyle başlar. Öyle güzel tasvirlerdir ki , benim gibi internette görsel arayıp gözüm de canlandırdığım ile gerçekten örtüşüyor mu diye merak eden olmuştur diye düşünüyorum.
Dikenliözü bölgesindeki beş köyün tek sahibi olan Abdi Ağa'nın zulmü altında inleyen köylerden biri olan Değirmenoluk, İnce Memed'in doğduğu ve romanın esas geçtiği yerdir. Memed, babasız ve henüz on bir yaşında olmasına rağmen Abdi Ağa'nın ırgatlığını yaparak hayatını idame ettirmeye çalışır. Ancak Abdi Ağa'nın acımasızlığına dayanamayarak Kesme köyüne, Süleyman'a sığınır.
Memed'in çocukluktan beri aşık olduğu Hatçe'nin Abdi Ağa'nın yeğeniyle nişanlanması, onun kaderini değiştiren dönüm noktası olur. Hatçe'yi kaçırıp Çukurova'ya yerleşmeyi hedefleyen Memed, olayların trajik bir şekilde gelişmesiyle Abdi Ağa'yı yaralar ve yeğenini öldürür. Hatçe hapse düşerken, Memed Deli Durdu'nun çetesine katılarak eşkıya olur.
Ancak Memed, Deli Durdu'nun mazlumlara uyguladığı işkencelere tahammül edemez ve kendi yolunu çizerek çeteden ayrılır. Annesinin ölümünü ve Hatçe'nin yaşadıklarını öğrenince Abdi Ağa'dan intikam almak ister, ancak Abdi Ağa köyü terk etmiştir. Topal Ali'nin yardımıyla Abdi Ağa'nın izini süren Memed, onu Aktozlu köyünde bulur. Çatışma sonucunda Abdi Ağa'nın evini ateşe verirler, ancak Abdi Ağa'nın hayatta kalmasıyla kovalamaca devam eder.
Memed, Abdi Ağa'nın ölmediğini öğrenen köylülerin tekrar ağanın tarafına geçmesiyle yalnızlaşır ve tekrar Abdi Ağa'nın peşine düşer. Hatçe'nin Kozan Hapishanesi'ne götürüleceği haberini alan Memed, pusu kurarak Hatçe'yi kurtarır. Ancak jandarmalarla çıkan çatışmada Hatçe ölür. Gelen genel affa rağmen, Memed Abdi Ağa hayattayken teslim olmayı kendine yakıştıramaz. Şehrin ortasında Abdi Ağa'yı bulup öldürür. Köylüler bu duruma sevinirken, İnce Memed atını dağlara sürer ve halkının kahramanı olarak efsaneleşir.
Romanın Karakterleri ve Sembolik Anlamları
Romanda yer alan karakterler, dönemin toplumsal dinamiklerini ve çatışmalarını yansıtan önemli figürlerdir:
* İnce Memed: Romanın ana kahramanıdır ve yazarın vermek istediği mesajın taşıyıcısıdır. Küçük yaşta babasını kaybetmiş, Abdi Ağa'nın zulmü altında büyümüştür. Aşkı ve haksızlığa karşı direnişiyle ezilen köylünün sesi ve başkaldırının sembolü haline gelmiştir.
* Hatçe: İnce Memed'in sevdiği kızdır. Anadolu kadınının direncini, fedakarlığını ve gözüpekliğini temsil eder. Sevdası uğruna her türlü zorluğa göğüs gerer ve sonunda canından olur.
* Döne: İnce Memed'in annesidir. Anaçlık ve sahiplenme figürlerine karşılık gelir. Yoksulluk ve Abdi Ağa'nın zulmüyle tek başına mücadele eden güçlü bir kadındır.
* Iraz: Hatçe'nin hapishanede tanıştığı arkadaşıdır. Hakkını arayan, ancak kadın olduğu için pasif kalan Anadolu kadınının özelliklerini taşır.
* Abdi Ağa: Dikenlidüzü'ndeki beş köyün ağasıdır. Köylüleri sömüren, zalim, korkak ve çıkarcı iktidarın sembolüdür. Roman geleneğinde olduğu gibi, en çok zulmettiği kişinin, Memed'in elinden ölür.
* Topal Ali: İz sürme konusunda takıntılıdır. Başlangıçta Abdi Ağa'ya yardım etse de, vicdan azabı çekerek İnce Memed'e yardımcı olan, karmaşık bir karakterdir.
* Deli Durdu: Memed'in ilk katıldığı eşkıya çetesinin lideridir. Acımasız ve soygunculuğuyla bilinir.
* Cabbar ve Recep Çavuş: Deli Durdu'nun çetesinde yer almış, daha sonra Memed'le birlikte ona karşı gelmiş karakterlerdir.
* Kesme Köylü Süleyman: Memed'e yardım eden, iyiliksever ve koruyucu bir figürdür.
* Ali Safa Bey: Toprak kanunundan sonra yoksullaşmış bir ağa oğludur. Kurnaz ve zeki bir karakter olarak çıkar karşımıza.
Romanda, bu ana karakterlerin yanı sıra pek çok köylü ve memur karakteri de yer alır. Özellikle köylüler, güç kimin elinde ise onun yandaşı olma eğilimindedir, bu da Topal Ali dışındaki karakterlerin çoğunun değişimci olmadığını gösteren önemli bir detaydır.
Karakter tasvirleri destansı bir dille yapılırken, Abdi Ağa'nın ipek gömleği ve deri çizmeleri ile İnce Memed'in çarık pabuçları ve yamalı yeleği arasındaki kıyafet farklılıkları, ağa-köylü çatışmasını somut bir şekilde gözler önüne serer.
Romanın Zamanı ve Mekânı
Yaşar Kemal, İnce Memed serisini dört cilt halinde toplam 32 yılda (1955-1987) kaleme almıştır. Romanın konusu, İsmet İnönü dönemine, yani Cumhuriyet'in ilk yıllarına denk gelir. Bu dönemde devletin ülke genelinde kontrolü tam olarak sağlanamamış, ağalar devletin erişemediği bölgelerde kendi otoritelerini kurmuşlardır.
Romanın mekânı, mistik öğelerle dolu Toros Dağları, bereketli Çukurova ve Dikenlidüzü'dür. Dikenlidüzü, Memed'in köyü Değirmenoluk'u da içinde barındıran, kendine özgü kanunları olan izole bir bölgedir. Özellikle Memed'in evi gibi ayrıntılı mekân tasvirleri, Anadolu kültüründe evin ve ocağın kutsallığını vurgular. Memed'in içsel dönüşümünü yaşadığı bu mekânlar, onun özgürleşme ve direniş sürecine de simgesel bir gönderme yapar. Dağlar ise İnce Memed için bir sığınak ve "güvenli bölge" anlamını taşır. Her başı sıkıştığında dağlara koşması, dağların onun için bir kurtuluş ve direnç sembolü olduğunu gösterir.
İnce Memed 1, sadece bir edebi eser olmanın ötesinde, Türkiye'nin toplumsal dönüşümünü, ağalık sisteminin etkilerini ve halkın direniş ruhunu anlatan güçlü bir yapıttır. Yaşar Kemal, bu romanıyla tarihin derinliklerindeki bir gerçeği, sanatın büyülü diliyle okuyucuya sunarak önemli bir sanatkârlık örneği sergilemiştir.
Ve…
İnce Memed, bir dönemin Anadolu’sunu anlatır ama aynı zamanda evrensel bir adaletsizlik hikâyesidir.
Bugün Çukurova değişmiş olabilir; traktörler, apartmanlar, otoyollar gelmiş olabilir.
Ama o toprakta hâlâ bir yerlerde bir çocuk, bir Memed gibi “haksızlığa karşı koşmanın” hayalini kuruyordur.
Keyifli okumalar,
Olcay Daş Uğur
https://www.instagram.com/narcitykitapkulubu_olcaylaoku?igsh=eXlmYTU0Nnl6YWph&utm_source=qr
“İnce Memed, bir halk çocuğunun zalime karşı çıkışıdır. O yüzden bugün hâlâ okunur, bugün hâlâ konuşulur.”
— Blogumdan not düşüyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder